9 Şubat 2013 Cumartesi

OPLIONES



Peygamberler, Allah İnancına Karşı Geliştirilen Tüm Sahte Putları Yok Etmişlerdir

   Tarihe baktığımızda da, peygamberlerin toplumların putlarına kesinlikle göz yummadıklarını görürüz. Örneğin Hz. İbrahim (as) kavminin putlara tapmasını engellemek için putları kırmıştır. Allah Kuran'da bu konuyu şu şekilde haber verir:

   Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye. "Bizim ilahlarımıza bunu kim yaptı?... (Enbiya Suresi, 58-59)




   Dediler ki: "Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?" "Hayır" dedi. "Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara sorun."  Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)" dediler. Sonra, yine tepeleri üstüne ters döndüler: "Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin." Dedi ki: "O halde, Allah'ı bırakıp da sizlere yararı olmayan ve zararı dokunmayan şeylere mi tapıyorsunuz?" "Yuh size ve Allah'tan başka taptıklarınıza. Siz yine de akıllanmayacak mısınız?" (Enbiya Suresi, 62-67)



   Yukarıdaki ayetlerden anlaşıldığı gibi, Hz. İbrahim (as) sadece putları kırmakla kalmamış, bunu yaparken, halka putların hiçbir gücü olamayacağını tam kavratacak, akılcı bir yol seçmiştir. Halkın vicdanını harekete geçirerek, belki de hiç düşünmedikleri bir yönden düşünmeye onları yöneltmiştir.

   Yüz miyonlarca yıldır hiç değişmeyen canlılar evrimin olmadığının bir delilidir. Bu nedenledir ki fosiller, evrim teorisine en büyük darbeyi vuran bulgulardır.

   Aynı şekilde Hz. Musa (as) da, kavminden uzak olduğu dönemde, yine eski sapkın inançlarının etkisine giren kavminin putlarını yok etmiştir. Hz. Musa (as), kavminin putu olan buzağı heykelini yakmış, darmadağın etmiş, sonra da denize savurmuştur. Hz. Musa (as) böylelikle, kavminin bir daha putlara tapınmaya dönmemesi için böyle sağlam bir tedbir almıştır. Allah, Kuran'da bu durumu şöyle  haber verir:

   (Musa) Dedi ki: "Ya senin amacın nedir ey Samiri?" Dedi ki: "Ben onların görmediklerini gördüm, böylece elçinin izinden bir avuç alıp atıverdim; böylelikle bana bunu nefsim hoşa giden (bir şey) gösterdi." Dedi ki: "Haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "Bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azab dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin ilahına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız. Sizin İlahınız yalnızca Allah'tır ki, O'nun dışında ilah yoktur. O, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır. (Taha Suresi, 95-98)

   Peygamberimiz (sav) de, kavmini putlara karşı uyarmış ve onların herhangi bir güçleri olmadığını anlatmıştır. Yüce Allah, Kuran'da bu durumu şu şekilde bildirir:

   Gördünüz mü-haber verin; Lat ve Uzza'yı. Ve üçüncü (put) olan Menat'ı(n herhangi bir güçleri var mı)? (Necm Suresi, 19-20)

   Bu (putlar ise,) sizin ve atalarınızın (kendi istek ve öngörünüze göre) isimlendirdiğiniz (keyfi) isimlerden başkası değildir. Allah, onlarla ilgili 'hiç bir delil' indirmemiştir. Onlar, yalnızca zanna ve nefislerinin (alçak) heva (istek ve tutku) olarak arzu ettiklerine uyuyorlar. Oysa andolsun, onlara Rablerinden yol gösterici gelmiştir. (Necm Suresi, 23)

    Yukarıdaki ayetlerden de anlaşıldığı gibi, Kuran ahlakının yayılması için bir müminin yapması gereken, önce toplumun put edindiği sahte ilahları tam anlamıyla ve geri dönüşü olmayacak şekilde ilmi olarak yok etmektir. Şu anda dünya çapında dinsizlik tehlikesinin dayanağı olan put, Darwinist-materyalist ideolojidir. Unutmamak gerekir ki karanlığın içinde gözleri kapamakla karanlık ortadan kalkmaz. Karanlığın var olmadığını düşünerek de karanlık yok olmaz. Karanlığı ortadan kaldırmak için, ışık yakmak gerekir. Şu anda yakılması gereken ışık da, anti-Darwinist, anti-materyalist yönde yoğun olarak yapılacak olan ilmi mücadeledir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder