29 Mart 2013 Cuma

KARİDES


     125 milyon yıl önce yaşayan bir canlının fosil kayıtlarında bu kadar net teşhis edilebilmesi, canlının vücudunun tüm detaylarının gözlemlenmesi evrim teorisine çok büyük darbe indirmiştir. Resimdeki 125 milyon yıl önce yaşamış karidesin vücut yapısı, bedeninin altından çıkan ayakları, kafa yapısı ile çok net bir şekilde görülmektedir. Tam 125 milyon yıl boyunca hiç değişmeden varlıklarını devam ettiren karidesler, canlıların sürekli değişerek sözde ilkelden gelişmişe doğru ilerledikleri iddiasındaki Darwinistlerin gerçekleri söylemediklerini açıkça göstermektedir.

    Avrupa denizlerinde ve Kuzey Amerika kıyılarında yaşayan karides, kabuklular sınıfındandır. Silindirik vücutlu, uzun duyargalıdır. Vücudu kalsiyum karbonattan meydana gelen bir zırhla örtülüdür. Gövdesi eklemlidir. Geniş yüzgeçimsi kuyruğunu sallayarak geri geri yüzer. Kuyrukları belirgin olup, yelpazeye benzer. İki çift olan duyargaları ise çok uzun ve iki çatallıdır. Bu çatallardan en az bir tanesi geriye kıvrılarak, karidesin yarıkların içine geri geri girmesini sağlar ve arkadan gelen tehlikeyi haber verir. Tehlike karşısında karidesin en belirgin tepkisi, ani bükülmeyle kendini korumaya çalışmasıdır. Vücut renkleri, bulundukları çevreye uyacak biçimde değişebilmektedir. Küçük balıklarla beslenen büyük kıskaçlı avcı türleri olduğu gibi, kumlar arasındaki besin parçacıklarıyla beslenen çöpçü türü de vardır. Bunların bazı türlerinde besin parçacıklarını rahat toplamak için kıskaçları üzerinde fırçamsı kıllar mevcuttur.

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

İNCİR


     İncir, 800"den fazla türü olan çalılık veya ağaç şeklinde bulunan Ficus cinsi bitkilerin meyvesidir. Resimde görülen 70 milyon yıllık incir fosili, evrimcilerin sadece hayvanların kökenini açıklamakta değil bitkilerin kökenini açıklamakta da aciz olduklarının göstergelerindendir. Evrim teorisi, on binlerce çeşit bitkinin, bunların çiçek ve meyvelerinin kökeni konusunda birtakım spekülasyonlardan başka bir bilgi ortaya koyamaz. Üstelik bu spekülasyonların hepsi fosil bulguları tarafından yalanlanmıştır.

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

LAUXANIID SİNEĞİ, TATARCIK


     Lauxaniidae familyasına dahil olan bu sineklerin bilinen 1500 türü bulunmaktadır. Ortalama yaklaşık 5 mm boyunda olan bu küçük sineklerin kanatları çoğunlukla desenlidir. Resimde görülen amberde iki Lauxanid sineğiyle birlikte bir tatarcık aynı anda fosilleşmiştir. Darwinistlerin uzun yıllardır, fosil kayıtlarının çoğunu gizlemelerinin pek çoğunu da çarpıtmalarının sebebi bu bulguların gösterdiği gerçeği kabullenememeleridir. Bugüne kadar elde edilen tüm fosil bulguları gibi Lauxanid sineklerine ait fosiller de evrimin geçersizliğini göstermektedir. Bu canlıların on milyonlarca yıldır hiç değişmediklerini gözler önüne seren fosiller, tüm canlıları Allah"ın yarattığı gerçeğini de ortaya koymaktadır.

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

RİNGA BALIĞI (2 ADET)


      Ringa balıklarında, diğer tüm canlılarda olduğu gibi, milyonlarca yıldır hiçbir değişiklik olmamıştır. Bundan 54-37 milyon yıl önce yaşayan ringa balıklarının yapısıyla, günümüzdeki ringa balıklarının yapısı tıpatıp aynıdır. Bu durum, evrimcilerin canlıların birbirlerinden türedikleri, aşama aşama geliştikleri iddialarını yerle bir etmektedir. Resimde yan yana fosilleşmiş iki ayrı ringa türü görülmektedir. Tüm detaylarıyla fosilleşmiş olan bu balıklar, canlıların evrim geçirmediğinin, yaratıldığının delili niteliğindedir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

28 Mart 2013 Perşembe

TATARCIK


     Evrimciler, 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyanın dört bir yanında fosil araştırmaları yaparak teoriye kendilerince delil olabilecek ara geçiş formlarının fosillerini aradılar. Aranan bu ara geçiş formlarına asla rastlanamadı. Yapılan kazılarda ve araştırmalarda elde edilen bütün bulgular, evrimcilerin beklediklerinin aksine, canlıların yeryüzünde birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ortaya çıktıklarını yani tüm canlıları Allah"ın yarattığını gösterdi. Evrimciler, teorilerini kanıtlamaya çalışırlarken, onu kendi elleriyle çökerttiler. Evrim teorisini çökerten delillerden biri de resimde görülen 45 milyon yıllık tatarcık fosilidir. 45 milyon yıl boyunca tatarcıkların hiçbir değişikliğe uğramadan varlıklarını devam ettirdiğini gösteren bu fosil, Yaratılış"ın reddedilemez bir gerçek olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

ASLAN KAFATASI


  Resimdeki milyonlarca yıllık aslan kafatası mükemmel bir şekilde korunmuştur ve sahip olduğu detaylar, canlının kusursuz görünümde, tıpkı günümüzdekiler gibi bir aslan olduğunu göstermektedir.

    Darwinistlerin insanın hayali evrimine dair iddialarının sebeplerinden biri, üzerinde spekülasyon yapabilecekleri maymun fosillerinin sayıca fazla oluşudur. Oysa fosil kayıtlarının verdiği sonuç, spekülasyon değil, hiç kimsenin inkar edemeyeceği kesin bilimsel sonuçlardır. Buna göre canlılık hiçbir değişim geçirmemiş, ara aşamalardan geçmemiştir. Bilim, evrim teorisini inkar etmektedir.

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

NAUTILUS


     Yaklaşık 300 milyon yıldır yaşadıkları bilinen nautiluslar, aradan geçen yüz milyonlarca yıl boyunca yapılarını aynen muhafaza etmişlerdir. Resimde görülen nautilus fosili ise 114 milyon yıllıktır. Yüz milyonlarca yıldır değişmeden kalan nautiluslar, evrimin asla yaşanmadığının canlı birer delilidirler.

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

GEYİK BACAĞI


     Tüm canlılığın bilinçsiz, amaçsız bir tesadüfler sürecinin ürünü olduğu düşüncesi, bir 19. yüzyıl hurafesidir. Bugüne kadar elde edilen tüm somut bulgular, evrimin hurafeden ibaret olduğunu teyit etmiştir. Bunlardan biri de fosil kayıtlarıdır. Evrimcilerin hayalindeki süreç, fosiller tarafından hiçbir zaman desteklenmemiştir.

    Canlılar resimdeki 1.8 milyon-11.000 yıllık geyik bacağı fosili örneğinde görüldüğü gibi, milyonlarca yıl boyunca aynı kalmışlardır. Bu aynılık, evrimin yaşanmadığının en önemli ispatlarından biridir.

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

DOSYA BALIĞI


     Resimde gördüğünüz 95 milyon yıllık dosya balığı günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Bu balık tıpkı yaratılan diğer milyonlarca balık gibi evrim geçirmemiştir. Evrimcilerin iddia ettiği sudan karaya geçiş de hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Diğer canlılar gibi bu dosya balığı da, 50 milyon yıl önceki görüntüsü ve şekliyle hala yaşamaktadır.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

25 Mart 2013 Pazartesi

YILAN BALIĞI


     Bu örnekte, yılan balığının yanında fosilleşmiş diğer balık türleri de görülmektedir. Genellikle sığ sularda yaşayan yılan balıkları, Anguilliformes takımına dahildir. Bazı yılan balıkları türleri ise derin sularda (4000 m) yaşarlar. Boyları 10 cm"den 3 m"ye kadar değişiklik gösterir, ağırlıkları 65 kg olabilir. Fosildeki yılan balığının günümüzde yaşayan yılan balıklarından farkı yoktur. 95 milyon yıldır hiçbir değişikliğe uğramayan yılan balıkları, canlıların evrim geçirmediklerinin ispatlarından biridir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

YALANCI ÇİÇEK BÖCEĞİ


     Scarabaeidae familyasına dahil olan çiçek böcekleri, bazı çiçeklerin yapraklarını yemeleriyle bilinirler. Fosil kayıtları, diğer tüm böcekler gibi bu böcek türünün de, soyları devam ettiği müddetçe hiç değişmediklerini göstermektedir. Bu canlıların hiçbir ara formu yoktur ve söz konusu böcekler evrimin geçerli olmadığının canlı birer kanıtıdır. Fosil kayıtlarında evrim teorisine delil olarak gösterilebilecek tek bir ara geçiş formuna rastlanmadığını ise evrimciler şöyle itiraf etmektedirler: Kasım 1980"de Chicago Doğa Tarihi Müzesi"nde 150 evrimcinin katıldığı, dört gün süren ve kademeli evrim teorisinin sorunlarının ele alındığı bir toplantıda söz alan evrimci Boyce Rensberger: "... Kademeli değişim yerine, her türün fosilleri bütünüyle farklı olarak ortaya çıkmakta, değişmeden kalmakta, sonra da soyu tükenmektedir. Ara formlar bilinmemektedir." (Boyce Rensberger, Houston Chronicle, 5 Kasım 1980, blm. 4, s. 15 )

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

DENİZ MİNARESİ


      Deniz minareleri, yumuşakçalar filumuna dahil olan canlılardır. Bilinen en eski örneklerine Kambriyen'in son dönemlerinde rastlanır. Resimde görülen deniz minaresi ise 16-20 milyon yıllıktır. Milyonlarca yıldır aynı olan deniz minareleri evrimi geçersiz kılmaktadır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

CALAMUS NODOSUS


     Yaklaşık 95 milyon yaşındaki calamus nodosus balığının günümüzde yaşayan örneklerinden hiçbir farkı olmadığını gösteren bu fosil, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılmaktadır. Eğer bir canlı on milyonlarca yıl boyunca en küçük bir değişiklik dahi geçirmemişse, o zaman canlıların evrimi hikayesinden bahsetmek mümkün değildir.

     Evrimcilerin iddia ettiği bir evrim süreci hiçbir zaman yaşanmamıştır. Resimde gördüğünüz 95 milyon yıllık calamus nodosus balığının bugün yaşayan örneğinden hiçbir farkı yoktur. Kainattaki tüm canlıları Allah yaratmıştır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

24 Mart 2013 Pazar

GERGEDAN KAFATASI


     Paleoantropoloji üzerine hazırlanmış olan The Bone Peddlers adlı kitabın yazarı olan William Fix ise, insanın sözde evriminin bulgularla desteklenmediğini şöyle dile getirir:

    İnsanın kökeni hakkında hiçbir şüphe duymamamız gerektiğini söyleyen hala sayısız bilim adamı vardır, ancak tek eksiklikleri bir delillerinin olmamasıdır...William R Fix,. The Bone Peddlers, Macmillan Publishing Company: New York, 1984, s. 150-153

Kaplan, kurt, tilki, gergedan, panda, aslan, leopar, sırtlan gibi sayısız hayvanın yaratıldıkları ilk andan beri on milyonlarca yıl boyunca kafatasları aynıdır. Ve bu aynılık, canlıların evrimi iddiasını yalanlamaktadır.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

ÇULLUK SİNEĞİ


     Darwinizm'in temel iddiası, canlıların sürekli aşamalı olarak geliştikleri ve sözde evrim sürecinde ilerledikleri yönündedir. Fakat somut bulgulara bakıldığında Darwinistlerin bu hayali hikayesini destekleyen hiçbir delile rastlanmaz. Darwinizm, yaklaşık 150 yıldır, bilimsel bilgilerle bir kere dahi doğrulanmamış, tam tersine elde edilen her bulgudan darbe almıştır. Bu bulgulardan biri de resimdeki 100 milyon yıllık çulluk sineği fosilidir. Bu fosil diğer tüm sinek türleri gibi, çulluk sineklerinin de değişmediklerinin, yani evrim geçirmediklerinin ispatıdır.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

DENİZ ATI


     Denizatının başı, vücuduna dik açıyla yerleştirilmiştir. Başka hiçbir balıkta bu özellik yoktur. Bu nedenle denizatları vücutları dik olarak yüzer, başlarını yukarı ve aşağı hareket ettirebilirler. Ancak başlarını iki yanlarına doğru hareket ettiremezler. Bu özellik diğer canlılarda olsa, başlarını sağa-sola çeviremedikleri için problem yaşayabilir, her türlü tehlikeye karşı açık olabilirlerdi. Fakat denizatları sahip oldukları özel vücut yapısı sayesinde böyle bir problem yaşamazlar. Denizatlarının gözleri birbirinden bağımsız, her yöne serbestçe hareket edebilecek ve dönerek her tarafı rahatlıkla seyredebilecek şekilde yaratılmıştır. Bu yüzden kafalarını iki yana çeviremeseler de etraflarını rahatlıkla görebilirler. Eğer Darwinistlerin iddiaları doğru olsaydı, denizatları yapılarına uygun olan göz yapısını geliştirene kadar çoktan elenip gidecek ve bugüne asla ulaşamayacaklardı. Başı dik olan ama arkasını göremeyen bir denizatının hayatta kalması mümkün olamayacak, dolayısıyla soyunu da devam ettiremeyecekti. Açıktır ki, denizatları ilk varoldukları andan itibaren, eksiksiz olarak, bugün sahip oldukları tüm özelliklere sahiptir. Başlarının vücutlarına dik açıyla yerleştirilmiş olması, gözlerinin her yöne bağımsız olarak hareket edebilmesi ve diğer tüm fonksiyonlarıyla beraber bir anda var olmuşlardır. Bunun da anlamı, diğer tüm canlılar gibi denizatlarının da evrim geçirmediği, yaratıldığıdır.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

PELİKAN KAFATASI



     Pelikanlar, ılıman bölgelerde, çoğunlukla toplu halde yaşar ve koloniler halinde yuvalanırlar. Hiç güç sarf etmeden kanatları açık bir biçimde su yüzeyinin hemen üstünde uzun süre süzülerek uçabilen pelikanların çok özel ve büyük kanatları vardır. Tüy yapılarından, içi boş hafif kemiklerine kadar pelikanların bedenlerindeki her detay kusursuzdur. Bu mükemmel yapılar onların su üzerindeki ince bir hava tabakası üzerinde bile tutunarak süzülebilmelerini sağlar.

     Resimde görülen pelikan fosili bu yapıların 46 milyon yıldır aynı şekilde var olduğunu bize göstermektedir.

     Pelikanların uçmasını sağlayan muhteşem yapılar, Boeing'in uçak mühendislerini harekete geçirmiş ve pelikanınki gibi dev kanatlara sahip bir uçak yapmayı düşünmüşlerdir.

     Allah doğada yarattığı örneklerle insanlara yaratma sanatını tanıtmakta ve üzerinde düşünülmesini istemektedir.

      Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

22 Mart 2013 Cuma

KATSURA YAPRAĞI


 
    Bulunan fosillerin istisnasız hepsi evrimi reddetmektedir ve Darwinistler de bu gerçeğin farkındadırlar. Ali Demirsoy, Darwinizm'in fosiller karşısındaki yenilgisini itiraf eden evrimcilerden sadece biridir:

     "Evrimde açıklanması en zor olan kademelerden biri de bu ilkel canlılardan, nasıl olup da organelli ve karmaşık hücrelerin meydana geldiğini bilimsel olarak açıklamaktır. Esasında bu iki form arasında gerçek bir geçiş formu da bulunamamıştır. Bir hücreliler ve çok hücreliler bu karmaşık yapıyı tümüyle taşırlar, herhangi bir şekilde daha basit yapılı organelleri olan ya da bunlardan birinin daha ilkel olduğu bir gruba veya canlıya rastlanmamıştır. Yani taşınan organeller her haliyle gelişmiştir. Basit ve ilkel formları yoktur." (Prof. Dr. Ali Demirsoy, Kalıtım ve Evrim, Ankara, Meteksan Yayınları, s.79)

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

ÇATALKUYRUK (DIPLURA)


     Evrimcilerin iddialarına meydan okuyan canlılardan biri de çatalkuyruktur. Resimdeki çatalkuyruk fosili 100 milyon yaşındadır ve 100 milyon yıldır en küçük bir değişiklik dahi geçirmemiştir. Elde edilen her fosil, yaşı kaç olursa olsun, bir diğerinin ve bugün yaşamakta olan örneklerinin aynısıdır. Bu da, evrimin olmadığının açık delillerinden biridir.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

ISTAKOZ


      Fosil kayıtları son derece zengindir ve canlılığın kökenini anlamak için yeterli sayıdadır.  Fosilleri incelediğimizde farklı canlı türlerinin, aralarında hayali evrimsel "geçiş formları" olmadan, yeryüzünde bir anda ve farklı yapılarıyla, ayrı ayrı ortaya çıktılarını görürüz.  Bu da tüm canlıları Yüce Allah'ın yarattığının delillerinden biridir. Yaratılışın açık bir gerçek olduğunu gösteren fosillerden biri de resimde görülen tam 135 milyon yıllık ıstakoz fosilidir. Yengeç, karides ve kerevit gibi Onayaklılar (Decapoda) takımından olan ıstakozun bedeninin detayları 135 milyon yıllık fosilinde de çok net bir şekilde görülmektedir. Bu canlı da diğer canlılar gibi yaratıldığı ilk günden bu yana aynı kalmış, en ufak bir değişikliğe bile uğramamıştır.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

DENİZ ANASI


     Resimde görülen 425 milyon yıllık denizanası fosilinin günümüze kadar gelmesi adeta bir mucizedir. Çünkü denizin altında yaşayan bu canlının balıklar gibi bir iskeleti yoktur, tamamen jölemsi bir yapıya sahiptir. Normal şartlarda bu hayvanın günümüze kadar gelen bir fosilinin kalmaması gerekir. Ancak Allah, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılmak için bu canlının da fosilleşmesini sağlamış ve 425 milyon yıl öncesinden günümüze bir delil sunmuştur.

     Denizanalarının kalpleri, beyinleri, kemikleri, pulları ve gözleri yoktur. Sinir sistemleri sinir ağı biçiminde şekillenmiştir. Denizanalarının bazı türleri zehirlidir. Zehirsiz olanlarda da savunma amacıyla kullanılan biyolüminesans denen, kimyasal bir reaksiyon sonucunda meydana gelen ışığı yayma özelliği vardır. Denizanaları da tıpkı diğer canlılar gibi Allah'ın muhteşem yaratma sanatının birer tecellisidir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

ÇAM YAPRAKLARI


      Kışın yapraklarını koruyan iğneyapraklılardan olan çamlar, kozalaklı bir ağaç cinsidir. Evrimciler canlıların ortak bir atadan gelip, zaman içinde küçük değişiklikler geçirerek farklı türlere dönüştüğünü iddia ederler. Bu iddianın hiç bir bilimsel dayanağı yoktur. Fosil kayıtları, canlıların asla bir değişim geçirmediklerini, yaratıldıkları ilk günkü formları ile varlıklarını sürdürdüklerini göstermektedir. Resimde görülen Eosen dönemine ait çam iğnesi fosili de bu gerçeği destekleyen kanıtlardan biridir. Çamlar, bundan milyonlarca yıl önce de hiç bir farkları olmadan varlık göstermişlerdir.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

21 Mart 2013 Perşembe

YALANCI SERVİ YAPRAĞI


      İğne yapraklı bitkilerden olan yalancı servi ağacının 50 milyon yıldır değişmediğini gösteren resimdeki fosil, evrimcilerin iddialarının doğru olmadığını söylemektedir. Charles Darwin"in iddialarına göre, geçmişte dünya üzerinde hayali tek bir ortak atadan diğer canlı türlerini kademeli olarak türeten bir evrim süreci yaşanmış olmalıdır. Ancak fosil kayıtları, istisnasız, bunun tam tersini söylemektedir. Soyu tükenmiş veya devam eden farklı canlılara ait sayısız kalıntı vardır, ama bu kalıntılar Darwin"in teorisinin gerektirdiği gibi birbirlerine akrabalık bağı ile bağlı değildir. Bilinen her fosil, bilinen her canlı gibi, kendine has özelliklere sahiptir. Doğa tarihi, birbirine çok benzeyen ve yakın türlere değil, birbirlerinden çok farklı ve aralarında büyük yapısal farklılıklar bulunan gruplara ayrılmıştır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

TURNA


    Bilinen en eski örnekleri yaklaşık 180 milyon yıl önce yaşamış olan kemikli turna balıkları birer yaşayan fosil örneğidirler. Resimde görülen turna balığı fosili ise 125 milyon yaşındadır. On milyonlarca yıldır aynı olan turna balıkları evrimi çürütmektedir.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

TIRTIL


     Tırtıl olarak da bilinen kelebek larvaları yumurtadan çıktıklarında ilk besinleri, içinden çıktıkları yumurtadır. Larva süresi, kelebeklerin türlerine göre farklılık gösterir. Tarih boyunca var olan tüm kelebekler ve larvalar aynı özelliklere sahip olmuştur. Resimde görülen ve günümüzdeki kelebek larvalarından hiçbir farkı olmayan 25 milyon yıllık larva da bu gerçeği teyit etmektedir.Tırtıl olarak da bilinen kelebek larvaları yumurtadan çıktıklarında ilk besinleri, içinden çıktıkları yumurtadır. Larva süresi, kelebeklerin türlerine göre farklılık gösterir. Tarih boyunca var olan tüm kelebekler ve larvalar aynı özelliklere sahip olmuştur. Resimde görülen ve günümüzdeki kelebek larvalarından hiçbir farkı olmayan 25 milyon yıllık larva da bu gerçeği teyit etmektedir.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

HORTUMLU BÖCEK


      Günümüzde tarım zararlılarından biri olarak tanınan hortumlu böcekler, evrimi yalanlayan delillerden biridir. Bu canlılar dünya üzerinde var oldukları günden beri hiçbir değişim geçirmemişlerdir. Diğer tüm canlıları olduğu gibi, hortumlu böcekleri de Allah, tüm özellikleri ile birlikte bir anda yaratmıştır. Allah üstün güç sahibidir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

20 Mart 2013 Çarşamba

DENİZ İĞNESİ


   Syngnathidae familyasına dahil olan deniz iğneleri dişsizdir ve ağızları boru şeklindedir. Bugün yaşayan deniz iğneleri hangi özelliklere sahipse, bundan milyonlarca yıl önce yaşayanlar da aynı özelliklere sahiptir. Buna rağmen evrimciler, tüm hayvanlar gibi, deniz iğnelerinin de hayali bir evrimsel sürecin sonucunda tesadüfen var olduklarını iddia etmektedirler. Ancak hikayelerini destekleyecek somut delillerden tümüyle yoksundurlar. Karşılarında ise evrimin geçersiz olduğunu açıkça ortaya koyan, resimlerdekinin benzeri, milyonlarca delil bulunmaktadır.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

ODUN BÖCEĞİ


    Ağız kısımlarında bulunan dokunaçlar (palpus) sayesinde yiyeceklerinin niteliğini anlayabilen bu böceklerin önemli özelliklerinden biri, karıncalarla birarada dostça yaşamalarıdır. Karıncalar bu böcekleri özel olarak beslerken, palpuslu kınkanatlılar da kendi vücutlarından salgılanan sıvılardan karıncaların faydalanmasına izin verirler. Resimdeki fosil, 25 milyon yıldır bu böceklerin hiç değişmediklerinin yani evrim geçirmediklerinin delilidir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. 
(Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

CAPELİN


      Tesadüfler, Darwinizm'in mucizeler meydana getiren sahte bir ilahıdır. Darwinistler, günümüz kompleks canlılarının milyonlarca yıl boyunca tesadüfler sonucunda, küçük değişimlerle meydana geldiğini iddia ederler. Oysa, tesadüfler hiçbir şeyi yaratamazlar, canlılarda mükemmel özellikler ve kompleks yapılar meydana getiremezler. Canlılar komplekstirler, çünkü Allah onları o şekilde yaratmış, üstün sanatını onlarda tecelli ettirmiştir. Ve bu üstün sanat, 1.8 milyon-11.000 yaşındaki bir capelin de, onun bugün yaşayan örneklerinde de aynı şekilde tecelli etmektedir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir.
 (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

ÇİZGİLİ SIRTLAN KAFATASI


      "Herhangi bir sürüngenin memeliye dönüşmesini kafamda canlandıramıyorum." (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Cilt.II, New York:D. Appleton and Company, 1888, s. 128) diyen Darwin'in ardından, gelişen bilim ve teknolojiye rağmen günümüz evrimcileri de, memelilerin kökeni konusunda ikna edici bilimsel bir açıklama ortaya koyamamışlardır. Bu gerçeği Roger Lewin, "İlk memeliye nasıl geçildiği hala bir sırdır." sözleriyle dile getirmektedir. (Roger Lewin, "Bones of Mammals, Ancestors Fleshed Out", Science, cilt 212, 26 Haziran 1981, s. 1492)

      Resimdeki 4.6 milyon yıllık sırtlan fosili gibi sayısız fosil örneği, Darwinistleri yaşadıkları çaresizliğe mahkum etmiştir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. 
(Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)
     

19 Mart 2013 Salı

TİMSAH


     Darwinistler, sürüngenlerin kökenlerinin deniz canlıları olduğunu iddia ederler. Hiçbir bilimsel bulguyla destekleyemedikleri bu iddiaya göre, günün birinde susuz kalan balıklar karaya çıkmak zorunda kalmışlar ve böylece sürüngenleri oluşturmuşlardır. Ancak bu senaryoyu destekleyecek bir tane bile yarı balık yarı sürüngen özellikleri taşıyan bir canlının fosiline rastlanmamıştır. Yüz binlerce fosil içinde, balıklar hep balık, sürüngenler hep sürüngen olarak görülmektedir. Bulunan her fosil, bugünkü türlerle tıpatıp aynıdır ya da geçmişte yaşamış, ama bugün soyu tükenmiş bazı canlılara aittir. Bunlardan biri de resimde görülen 65 milyon yaşındaki timsah fosilidir. Bu fosil, timsahların hep timsah olarak var olduklarının delilerindendir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

TEKE BÖCEĞİ


     Cerambycidae familyasına dahil olan bu böceklerin en önemli özelliklerinden biri, bedenlerinden kat kat uzun olan ve teke boynuzunu andıran kavisli antenleridir. Asya'da yaşayan bazı türlerde antenlerin 22 cm.'ye kadar ulaştığı bilinmektedir.

     Amber içinde fosilleşmiş bu canlılar, adeta milyonlarca yıl önceden gelerek, evrim teorisinin geçersizliğini ilan etmektedir. Fosil kayıtlarının günümüzde neredeyse tamamlanmış olması, evrimci paleontologlar açısından büyük bir hayal kırıklığıdır. Çünkü sayısız fosil elde edilmesine rağmen, içlerinden Darwinizm'e delil olabilecek bir tane bile fosil çıkmamıştır. Üstelik elde edilen fosiller, evrime bir delil sunmamalarının yanı sıra, öne sürülen sahte delilleri de ortadan kaldırmaktadır. Yani fosil araştırmaları, Darwin'in ve onu izleyen evrimcilerin beklentilerini değil, hiç beklemedikleri bir gerçeği, Yaratılış gerçeğini sunmuştur.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

KIRKAYAK


     Darwinistler bugüne kadar teorilerini destekleyecek bir tane dahi fosil ortaya koyamamışlardır. Bu nedenle ya bulunan fosiller üzerinde çarpıtmalar yapar ya da sahte fosiller üretirler. Bir yandan da teorilerini yıkan milyonlarca fosil örneğini özenle halktan saklarlar. Ancak artık gerçekler saklanamayacak durumdadır. Fosiller canlıların değişmediklerinin, yani evrim geçirmediklerinin en önemli delillerindendir. Bu delillerden biri de resimde görülen 25 milyon yaşındaki kırkayak fosilidir.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

GÜNEŞ MERCANI


     Nobel ödüllü ünlü evrimci Dr. Robert Milikan evrim teorisinin geçersizliğini şöyle itiraf etmektedir:

     "Şu çok acıklı: Biz bilim adamları şu ana kadar hiçbir bilim adamının kanıtlayamadığı evrimi kanıtlamaya çalışıyoruz." (Vital topics, David B. Loughran, Nisan 1996, Stewarton Bible School, Stewarton, Scotland)
Gerçekten de 21. yüzyılda gelişen fosil bilimi ve paleontoloji, evrim teorisini tam anlamıyla yıkmış ve canlıların kademeli olarak birbirlerinden türemediklerini ortaya koymuştur. 150 milyon yıl önce bir istakoz, bir ahtapot, bir mürekkep balığı ve bunun gibi milyonlarca tür nasıl bir görüntüye sahipse bugün de aynı görünüme sahiptir. Resimde görülen mercan da aradan 350 milyon yıl geçmesine rağmen hiç değişmemiştir.

     Mercanların yumuşak mercanlar, boynuzsu mercanlar, dikenli mercanlar, gerçek mercanlar gibi çeşitleri vardır. Deniz şakayıkları da bu sınıftandır. Polip vücutlu bu canlıların mineral maddelerinden karışmış boynuzsu iskeletlerine de mercan denir. Mercan iskeletlerinin binlerce yıl boyunca belli bir bölgede toplanması sonucunda da, mercan kayalıkları meydana gelir. Son derece estetik görünümlü bu canlı Allah'ın sanatını yansıtmaktadır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

17 Mart 2013 Pazar

YÜRÜYEN ÇALI


     Yürüyen çalı böcekleri birer kamuflaj ustasıdırlar. Görünümleri ağaç dalı veya yaprağını andırır. Üzerinde bulundukları daldan ayırt edilmeleri neredeyse imkansızdır. Bundan 100 milyon yıl önce yaşayan yürüyen çalı böcekleri de, bugünküler de kendilerini aynı sistemle düşmanlarından korumakta, aynı şekilde kamufle olmaktadırlar. Söz konusu canlıların 100 milyon yıldır değişmeyen yapıları, evrim olmadığının delilidir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

AKREP KISKACI



    1.300 türü bulunan bu canlı, 400 milyon yıldır dünya üzerinde aynı anatomik özelliklere sahip olarak vardır. 2 gün su altında yaşamlarını sürdürebilen bu canlılar, gece avlanırlar. Resimdeki fosilde görülen 25 milyon yıllık akrep, günümüzde yaşayan akreplerle aynı özelliklere sahiptir. Akrepler hiç bir zaman evrim geçirmemiştir, onları da Allah yaratmıştır.

   Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

        Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

        Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. 
(Yasin Suresi / 82)

         Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

       Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

DANS SİNEĞİ


     Resimde Rusya"dan bulunmuş, 45 milyon yıl öncesine ait bir dans sineği fosili görülmektedir. Bu canlı da diğerleri gibi amber içinde fosilleşerek tüm özellikleriyle günümüze ulaşmıştır. Bu haliyle evrimcilerin, Allah"ın kusursuz yaratışı karşısında, her zaman olduğu gibi, ne kadar büyük bir mağlubiyet yaşadıklarını bir kez daha ortaya koymaktır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

MANOLYA YAPRAĞI


     Kışın dökülmeyen yeşil yapraklarıyla ve mükemmel kokan çiçeğiyle son derece güzel görünüme sahip manolya ağaçları milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramamış şekilde yeryüzünün en estetik süslerinden biri olmaya devam etmektedir. Eğer gerçekten bir evrim yaşanmış olsaydı, ki hiçbir şekilde yaşanmamıştır, canlıların yeryüzünde küçük kademeli değişimlerle ortaya çıkmaları ve zaman içinde de değişmeye devam etmeleri gerekirdi. Oysa fosil kayıtları bunun tam aksini gösterir. Farklı canlı sınıfları, fosil kayıtlarında hiçbir ataları olmadan aniden ortaya çıkmışlar ve yüz milyonlarca yıl boyunca hiç değişim geçirmeden durağan bir biçimde kalmışlardır. Tüm canlıları Allah yaratmıştır. Milyonlarca yıllık fosil örnekleri, bu gerçeği bir kez daha en mükemmel şekli ile göstermiştir. Allah, tüm varlıkların Yaratıcısı, üstün ve güçlü olandır.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

15 Mart 2013 Cuma

TRILOBİT


     Bir canlının tüm özelliklerinin taş bir zemin üzerinde kalabilmesi, Allah'ın yarattığı çok büyük bir mucizedir. Ölümünün ardından çürüyüp gitmesi, toprağa karışıp yok olması gereken bir canlı, kimi zaman sahip olduğu dokungaçlardan sindirim sistemine ve hatta sinir uzantılarına kadar tüm detayları ardında bırakabilmektedir. Varlığının tüm delilleri milyonlarca yıllık kayalar üzerinde bu vesileyle sergilenmektedir. Allah'ın muhteşem yaratışı ve hayranlık uyandırıcı sanatı, milyonlarca yıl geçmesine rağmen Allah'ın dilediği şekilde gözler önündedir. Bu mükemmel sanatın en büyük delillerinden biri de Kambriyen canlılarıdır.

     Bu canlıların üzerinde durmamızın bir diğer amacı da, Kambriyen canlılarının 500 milyon yıl önce ortaya çıkışlarıyla şaşkına dönen evrimcilerin, gerçeği görmelerini sağlamak ve evrime körü körüne uyan insanları aydınlatmaktır. Bilimsel deliller bize canlıların tarihinde gerçekleşen herhangi bir evrim süreci olmadığını açıkça göstermektedir. Canlıların tümü, hiçbir ataları olmadan aniden ortaya çıkmış, hiçbir gelişim aşaması göstermeden kompleks özelliklere sahip olmuşlar yani yaratılmışlardır.

     Herşeyin Yaratıcısı olan Rabbimiz Allah bir ayetinde canlıların yaratılışını şöyle haber verir:

     Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

YENGEÇ ÖRÜMCEĞİ


     Küçük bir yengeci andıran bu örümceğin, bilinen yaklaşık 2000 ayrı türü vardır. Resimde görülen amber içindeki yengeç örümceği 100 milyon yaşındadır. Ve bugünkü yengeç örümceklerinin aynısıdır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

KEAKİ YAPRAĞI


     Zelkova serrata türüne dahil olan bu ağaçlar, günümüzde Japonya, Kore, Çin ve Tayvan'da rastlanan bir ağaç türüdür. Bu türün özellikle Japonya'da yetişenlerine keaki adı verilmektedir. Kimi zaman 20-35 metre yüksekliğe kadar ulaşan söz konusu ağaçların yaprakları da oldukça geniştir.

Diğer tüm bitkiler gibi keakiler de var oldukları ilk günden beri hiçbir değişikliğe uğramamışlardır. Fosil kayıtları da bu bilgiyi desteklemektedir. Resimde görülen keaki yaprağı fosili 50 milyon yıl yaşındadır ve günümüzdeki keaki yapraklarıyla tıpatıp aynıdır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

KULAĞAKAÇAN BÖCEĞİ


     Kulağakaçan, Dermaptera takımına dahil olan böceklere verilen genel bir isimdir. 10 ayrı familyadan, yaklaşık 1800 türü tespit edilmiştir. Bu canlının tüm fosil örneklerinde en dikkat çeken özelliği, diğer canlılarda olduğu gibi, yapısında hiçbir değişiklik olmamasıdır. Milyonlarca yıl boyunca değişmeden kalan kulağakaçan böcekleri, evrimin geçersiz olduğunun delilidirler.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

14 Mart 2013 Perşembe

GELİNCİK KAFATASI


     Fosil kayıtları, Darwin"in iddialarının gerçeklerle uyumlu olmadığını ortaya koymuştur. Günümüzde devam eden evrim spekülasyonları, Darwin"in bu yanılgısını hazmedememekten kaynaklanmaktadır. Canlıların değişmemiş oldukları, resimde görülen 59 milyon yıllık gelincik kafatası fosiliyle bir kez daha kanıtlanmış durumdadır. Kitapta görüp incelediğiniz her fosil, Darwin"in iddia ettiği dönüşüm hikayesini birer birer ortadan kaldırmaktadır. Artık günümüz evrimcilerinin Darwin"in hatasını hazmetme ve bilimsel gerçekleri kabul etme zamanı gelmiştir.

     Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

ZÜRAFA KAFATASI


     Zürafalar, uzun boyunlarıyla dikkat çeken canlılardır. Darwinistler bu olağanüstü canlının boynunun, yüksekteki dallara uzanırken zamanla uzadığı varsayımında bulunmuşlardır. Evrim teorisinin bu en ünlü aldatmacalarından biri, resimde görülen fosil deliliyle ortadan kalkmış bulunmaktadır. Çünkü zürafalar günümüzden 38 milyon yıl önce de aynıdırlar. Bunların sürekli değişim geçiren, dallara ulaşmak için gitgide uzamaya başlayan örneklerinden fosil kayıtlarında eser yoktur. Zürafa, bugün nasılsa, 38 milyon yıl önce de aynıdır.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)

DİKENLİ BALIK


     Yaklaşık 5-1.8 milyon yıllık deniz kestanesi fosilleri, bu canlıların kompleks yapılarıyla yıllardır var olduklarını göstermektedir. Bu zaman zarfında yapılarında bir değişiklik olmamış, herhangi bir ara aşamadan geçmemişlerdir.

     Darwinistler, bu fosiller karşısında çaresizdirler. Çünkü bu fosiller, Darwinistlerin iddia ettiği evrim sürecinin hiçbir zaman yaşanmadığının ispatıdırlar.

    Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi / 117)

     Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi / 40)

     Bir şeyi dilediği zaman, O'nun emri yalnızca: "Ol" demesidir; o da hemen oluverir. (Yasin Suresi / 82)

     Dirilten ve öldüren O'dur. Bir işin olmasına hükmetti mi, ona yalnızca: "Ol" der, o da hemen oluverir. (Mü'min Suresi / 68)